17 Ağustos 2008 Pazar

Güneş kremini ovalayarak sürmeyin!


Yapılan araştırmalar, güneş kremini ovalayarak vücuda yaymanın kremin etkisini azalttığını ortaya çıkardı.

İngiltere merkezli The Restoration of Appearance and Function Trust adlı derneğin yaptırdığı bir araştırmanın sonucu:

Güneş kremini ovalayarak vücuda yaymak etkisini azaltıyor...

Yarardan çok zarar getiriyorAraştırmada, kansere yol açan güneş ışınları ve bu ışınlara maruz bırakılan dokular incelendi. Buna göre, güneş kremini ovalayarak sürmenin yarardan çok zarar getirdiği, kremin koruma özelliğini azalttığı ortaya çıktı.

Araştırma grubunun başkanı Dr. Rachel Haywood, Bir çok kişi, kremi vücuda yedirmeyi tercih ediyor. Bunun daha hoş göründüğü görüşündeler. Ancak bu şekilde kremin koruma özelliğini en az indiriyorsunuz diye konuştu.

Deneyler de bunu kanıtlıyor

Araştırma ekibi, estetik ameliyatlardan artan derileri, laboratuvar ortamında suni güneş ışığına maruz bırakmış.

Bunun ardından, serbest radikaller diye anılan dokulara hasar veren partiküllerin seviyesi ölçülmüş. Erken yaşlanma ve kansere neden olan UVAdan doğrudan etkileri gözlenmiş.

İşte, güneş kremi vücuda yedirildiğinde, genellikle kırışıklarda ya da ter bezlerinde birikiyor ve sıfır koruma sağlıyor.

Güneş altında çok kalmayın!

Üstelik güneş kremi UVAdan olmasa da cildin kızarmasına neden olan UVBden koruma sağlıyor, bu durum cildinin yanmadığını gören insanları güneş altında daha fazla zaman geçirmeye itiyor.

Uzmanlar, güneş kreminin yeterli olmayabileceğini, güneşin en kızgın olduğu 11:00 ve 15:00 saatleri arasında mümkün olduğu ölçüde doğrudan güneşe maruz kalınmaması konusunda uyarıyor.

İngilterede her yıl cilt kanserinden iki binden fazla insan hayatını kaybediyor.

Güzel Göğüsler İçin


Çok sık kilo alıp vermekten ya da spor yapmamaktan göğüsler sarkıp esnekliğini kaybedebiliyor. Göğüslerin zaman geçtikçe formlarını kaybettikleri ve bu durumun, özellikle vücut görünümüne çok önem verenler için, oldukça sıkıcı olduğu kesin.Aslında vücut şeklimiz günlük yaşantımıza bağlı olarak belirleniyor. Çok sık kilo alıp vermekten, yanlış egzersizlerden ya da spor yapmamaktan dolayı, kimi kişilerde göğüsler erkenden sarkıp esnekliğini kaybedebiliyor.Bu kişiler çoğunlukla dolgulu sutyen kullanmadan bir şey giyemez, hiçbir kıyafeti kendilerine yakıştıramaz oluyor...

Eğer siz de, bu tür problemlerle karşı karşıysanız Coliseum Spor Merkezi nde Fitness eğitmenliği yapan Elif Hotaman ın önerdiği hareketlerle bu durumu biraz da olsa düzeltebilirsiniz.. Eğer hala bu tür sorunlarla karşılaşmadıysanız da bunu mümkün olduğunca geciktirebilir, bu egzersilerle göğüslerinizin formunu uzun yıllar koruyabilirsiniz.


Şınav çekin

Şekildeki gibi elleriniz ve dizlerinizin üzerinde durun. Dirsekleriniz yana doğru bakmalı. Kollarınızı dirseklerinizden büküp aşağı yukarı doğru inip çıkarak şınav çekin. Bu hareketi 12 kez tekrarlayın. Hareketler sırasında düzenli olarak nefes alıp vermeyi unutmayın. Bu hareketle göğüs ve arka kol kaslarını çalıştırmış olacaksınız. Bunun dışında ön omuz kaslarınız da aktif hale gelecek. Şınav, özellikle kuvvetsiz olanlar ve yeni başlayanlar için oldukça iyi bir başlangıç hareketi aynı zamanda...

Daire çizin

Yere dümdüz, sırtüstü uzanın. Bacaklarınız dizlerinizden bükük şekilde dursun. İki elinize dambıl ya da 1 er litrelik su şişeleri alın. Şimdi dambıl fly hareketini yapmaya başlayabilirsiniz. Bunun için, Kollarınız gergin bir şekildeyken havada yukarıdan aşağıya büyük daireler çizin. 12 kez tekrarlayacağınız bu hareket göğsünüzün tam açılmasını sağlıyor ve sarkmaları önlüyor.

Açıp kapayın

Yerde, dizlerinizin üzerinde durun. Gövdeniz mümkün olduğunca dik olsun. Ellerinize yine ağırlıklar alın ve kollarınızı dirseklerden bükük şekilde ortada birleştirin. İki kolunuzu da yanlara doğru açın. Ardından ilk pozisyonunuza dönün. Bu açıp kapama hareketini aynı şekilde 12 kez tekrarlayın.

Ve biraz zorlanın

Son egzersizimiz tam şınav çekme. Kollar tamamen gergin olsun. Tüm vücut ağırlığınız kollarınızın üzerinde. Yine düzenli nefes alış verişine dikkat ederek şınav çekin. Fakat karnınızın yere değmemesine dikkat etmelisiniz. Bunun için 4 -5 cm. bir alçalma yapmanız yeterli. Başta zorlansanızda 12 kez yapmayı ihmal etmeyin. Bu sayıyı gün geçtikçe daha da artırabilirsiniz. Bu hareketin tüm göğüs kaslarınızın çalışmasını sağladığını da ekleyelim.

Bitkiler ve Yaşam


Bu kitap iki yönlü bir araştırmanın ürünüdür. Bir yönü ile bir yörenin bitkilerinin bilimsel olarak belirlenmesi, diğer yönü ile ise geçmişten günümüze Bodrum yöresinde bitkilerin en basit çocuk oyuncaklarından geleneksel halk ilaçlarına kadar çok çeşitli yararlarının, onların yaşam üzerindeki etkilerinin ve yaşamla olan bağlarının bilimsel ve folklorik renkli bir öyküsüdür.

15 Ağustos 2008 Cuma

Yumurtalık (Over) Kanseri


Olguların büyük bir kısmında karın şişliği, karında gerginlik ,ağrı, kabızlık şikayeti mevcuttur. Bazen vajinal kanama olaya eşlik eder. Nadiren de olsa over tümöründen östrojen veya adrojen salgılanmasına bağlı olarak erken yaşta adet görme, düzensiz adet görme veya kıllanma saptanabilir. Çok az bir olguda , hastada bir şikayet yoktur.

Bulgular ve Tanı
Olguların küçük bir bölümünde şikayet olmadan jinekolojik muayene sırasında overde kitle saptanabilir. Olguların büyük bir kısmı karın içerisine yayılım yapmış , ileri evre olgulardan oluşur. Bu olgularda yapılan muayene ve ultrasonografik incelemede , batın içerisinde kitle ve asit saptanabilir. Batın içerisinde düzensiz sınırlı, yer yer solid ve kistik alanlardan oluşan kitle saptandığında bir maliğnite olasılığı yüksektir. Serum CA 125 düzeyi çoğu ileri evre olgularda yüksek saptanırsa da, serum tümör belirteç düzeyinin düşük olması , olgunun maliğnite olmadığını göstermez. Serum tümör belirteç düzeyi tanıdan çok, hastalığın takibi için kullanılır. Doppler USG ile kitle içinde düşük dirençli akım (RI <>

Patoloji, Davranış ve Yayılım
Overden kaynaklanan tümörler histolojik olarak epitelyal, borderline epitelyal , germ hücreli veya seks kord stromal tümörler olabilir. Genel olarak baktığımızda çoğu olguda tanı epitelyal kaynaklı over kanseridir. Epitelyal tümörler genellikle orta ve ileri yaş grubunda gözlenirken, germ hücreli tümörler genellikle genç yaş grubunda karşımıza çıkar. Borderline epitelyal over tümörleri (düşük maliğn potansiyelli tümörler) davranış açısından genellikle maliğn epitelyal tümörler gibi davranmazlar. Çoğu kez overde sınırlı iken saptanırlar ve prognozu daha iyidir. Ancak, batın içerisine invaziv veya non-invaziv tipte yayılım yapmış borderline over tümörleri de olabilir. Seks kord over tümörlerinin bir kısmı östrojen veya adrojen salgılayabilirler. Buna bağlı şikayetler veya bulgular gözlenebilir. Bu gibi olgularda over tümörüne, endometriyal hiperplazi veya kanser eşlik edebileceği unutulmamalı ve endometriyum değerlendirilmelidir.

Over kanseri en çok batın içine yayılım gösterir. Çoğu olguda asit de bulunur. Retroperitoneal lenf nodlarına yayılım veya karaciğer, akciğer, dalak gibi organ metastazları da olabilir

Over Kanserinin Evrelemesi
Maliğn over tümörleri de , cerrahi olarak evrelendirilirler (Tablo 3). Klinik olarak overde sınırlı gibi duran bir olguda aslında %20-30 daha ileri bir evre söz konusudur. Dolayısı ile her olgunun gerçek evrelemesi için cerrahi evreleme yapılmalıdır. Evreleme sonucuna göre hastaya ek bir tedavi yapılıp yapılmayacağına karar verilir.. Genellikle , metastatik retroperitoneal lenf nodları kemoterapiye yanıt vermezler. Dolayısı ile, retroperitoneal lenf nodlarının çıkartılması tümör hücre yükünün azaltılması açısından da katkı sağlar.

Over Kanserinin Evrelemesi
1a- Tümör tek overde sınırlı, kapsül invazyonu yok ve /veya asit yok ve/veya batın yıkantı sıvısı negatif
1b- Tümör her iki overde sınırlı, kapsül invazyonu yok ve /veya asit yok ve/veya batın yıkantı sıvısı negatif
1c- 1a veya 1b bulgularına ilave olarak, kapsül invazyonu var ve /veya asit sıvısı veya batın yıkantı sıvısı pozitif.
2a- Uterus veya tubalara yayılım
2b- Diğer pelvis içi dokulara yayılım
2c- 2a veya 2b bulgularına ilave olarak, asit sıvısı veya batın yıkantı sıvısı pozitif.
3a- Batın içine mikroskopik olarak yayılım mevcut.
3b- Batın içine 2 cm den daha küçük makroskopik yayılım mevcut.
3c- Batın içine 2cm den daha büyük makroskopik yayılım mevcut ve/veya retroperitoneal lenf nodları pozitif.
4- Uzak metastaz ( plevral sıvı pozitif, organ parankim metastazı)

10 Ağustos 2008 Pazar

Hangi Kalsiyum Daha İyi?


Besinlerle birlikte aldığınız kalsiyum vücudunuz için en faydalı olanıdır.

Hangi yaşta olursanız olun, uygun besinler seçerseniz ihtiyacınız kadar kalsiyumu mutlaka alırsınız. Besin desteği olarak kalsiyum kullanmak sadece bazı özel durumlar için söz konusudur.
Bu özel durumların başında kalsiyum seviyesini ayarlayan sistemlerin dengesizliği sonucu oluşan "hipokalsemi"ler gelir. Hormonal, metabolik veya diyetetik sebepler nedeniyle bir hipokalseminiz varsa doktorunuz ilave kalsiyum kullanmanızı isteyebilir. Örneğin parotiroid bezleri çalışmayan ya da bu bezleri cerrahi olarak çıkarılanların ek olarak kalsiyum desteği almaları şarttır. Ancak bunlar istisnai durumlardır.

Kalsiyum desteğinin en sık kullanıldığı durum osteoporoz yani kemik kırılganlığı artışıdır. Eğer genetik, hormonal veya metabolik sebepli bir osteoporoz tehlikesi yaşıyorsanız, menopoz nedeniyle kemikleriniz hızlı bir kalsiyum kaybı ile karşı karşıyaysa doktorunuz kalsiyumdan zengin besinleri daha öncelikli olarak tüketmenizi önerecek ve büyük bir olasılıkla sizin de ilave bir kalsiyum hapı almanızı isteyecektir.
Son zamanlarda bu hapların D vitamini, Magnezyum, Çinko, Boron ve K vitamini gibi diğer kemik güçlendiricilerle desteklendirilmiş olanları tercih edilmektedir. Eğer bir gün siz de kalsiyum desteği kullanmak zorunda kalırsanız veya şu anda kullanan biriyseniz aşağıdaki bilgileri lütfen dikkatle okuyun.

KALSİYUM DESTEĞİ ALIRKEN

- Kalsiyum sitrat tuzunu tercih edin.
- Kalsiyum tabletleriyle demir tabletlerini birlikte aynı anda almayın. Bunları gün içince farklı saatlerde alın.
- Kalsiyumu bölünmüş tuzlar halinde kullanmaya ve bir defada 400-500 mg'dan fazla kullanmamaya çalışın.
- 1000-1200 mg üzerindeki günlük dozları doktorunuza danışmadan kesinlikle kullanmayın.
- Kalsiyum desteklerinin pişmiş kemik ürünleri veya mercan kaynaklarından elde edinenlerini kullanırken birlikte bazı ağır metalleri de alabileceğinizi unutmayın.
- Akşam saatlerinde aldığınız kalsiyumun uykunuzu kolaylaştıracağı aklınızda olsun.

Sadece desteklere güvenmeyin
Eğer kalsiyumu daha fazla tüketmeniz gerektiğini düşünüyorsanız aşağıdaki önerilerin en azından kalsiyum destekleri kadar yararlı olduğunu bilmeniz gerekiyor.
- En iyi kalsiyum desteğini kalsiyumdan zenginleştirilmiş süt ve süt ürünleriyle alırsınız. Bu sütü Omega-3'ten zenginleştirirseniz daha fazla yarar sağlarsınız.
- Koyu yeşil yapraklı sebzeler ve kemikleriyle birlikte tüketilebilen küçük balıklar (hamsi) kalsiyumun mükemmel kaynaklarıdır.
- Kalsiyumla zenginleştirilmiş meyve suları da çok yararlıdır.
- Kafein kalsiyumun bağırsaklardan emilimini azaltır. Bu nedenle kafeinli içecekler kullanırken, kahve, neskafe tüketirken süt veya süt tozu ekleyin. Eklediğiniz sütün yağsız olmasına dikkat edin.
- Keçi sütü ve bu sütten yapılan peynirdeki kalsiyum içeriğinin çok yüksek olduğunu unutmayın.
- Sebze ve meyvelerin kalsiyumdan zengin olanlarını (marul, ıspanak, pazı, pancar, şalgam, lahana) tercih edin.
- Sandviç seçerken peynirli ya da ton balıklı sandviçlere öncelik tanıyın.
- Salatalarınıza peynir parçacığı, ton balığı, sardalye gibi kalsiyum zengini besinler karıştırın.
Osman MÜFTÜOĞLU

8 Ağustos 2008 Cuma

Kulak Ağrıları Neden Geceleri Artar?



Kulağımız neder ağrır, kulak ağrısı neden diş ağrısı gibi geceleri daha da artar ve dünyayı insana zindan eder. Kulak ağrısın dindirmek için neler yapmalıdır?

Kulak ağrısının en sık görülen sebebi orta kulağı boğaza birleştiren östaki kanalının tıkanmasıdır. Genellikle alerji, sinüzit veya grip hastalıkları sırasında ortaya çıkar. Gün boyunca ayakta iken östaki kanalından boğazımızın arkasına doğru rahat akış sağlanır. Ayrıca çiğneme ve yutkunma östaki kanalı etrafındaki kasları hareket ettirerek, orta kulağa östaki kanalından hava giriş-çıkışını sağlar.

Kulak ağrıları neden geceleri artar?

Ancak, uykuya daldığınızda östaki kanalı rahat boşalamaz. Ayrıca gece yeterince yutkunmadığınız için, fazla hava girişi de olmaz. Orta kulaktaki hava, etraftaki dokular tarafından kullanıldığı için, negatif basınç oluşur. Bu da kulak zarının içeri doğru emilmesi anlamına gelir. Gecenin bir yarısında kulak ağrısı ile uyanabilirsiniz. Dış kulak yolu enfeksiyonları, uçak yolculuğu ve tüplü dalış gibi atmosferik değişiklikler, saç kılının tıraştan sonra dış kulak yoluna düşmesi, diş, dil, çene gibi kulakla ilişkisi olmayıp, kulakta hissedilen ağrılar da kulak ağrısını tetikleyebilir.

Nasıl dindirilir?

* Dik oturun.

* Saç kurutma makinesi kullanın: 10 cm. mesafeden ılık hava ve düşük fan hızında kurutma makinesi ağrıyı azaltacaktır.

* Kulak kepçenizi hafif hareketlerle oynatın: Eğer ağrı duyuyorsanız bu muhtemelen dış kulak yolu enfeksiyonudur.

Dış kulak yoluna vücut ısısında yağ damlatılabilir: Vücut ısısındaki suya bebek yağı veya normal zeytinyağı ekleyip, birkaç damla kulağınıza damlatın. Ağrının azaldığını göreceksiniz. Bu, asla zarı delik olan kulağa uygulanmamalıdır.

* Sakız çiğneyin: Östaki kanalının açılması için oldukça faydalıdır.

* Esneyin: Yine östaki kanalını açarak etki gösterir.

* Burnunuzu tutun: Uçakta 10 bin metrede uçarken kulaklarınız tıkanırsa, burnunuzu iki parmak arasında sıkıştırıp, derin bir nefes alın ve havayı genzinize doğru yönlendirecek şekilde üfleyin. Açılma sesi duyacaksınız. Bu basınç eşitlemesinin olduğunu gösterir, aynı zamanda kulak ağrısı da ortadan kalkar. Uçak alçalırken uyumayın.

* Burnunuz tıkalı ve genize doğru akıntı varsa ve her uçağa binişte ağrı oluyorsa, uçağa binmeden 1 saat önce akıntıları azaltan ilâçlardan veya burun damlalarından kullanabilirsiniz.

bugün gazetesi