31 Temmuz 2008 Perşembe

'Şark Çıbanı' Tedavisinde Yenilik


'Mikrokültür' yöntemiyle hastaların tamamına tanı koymak mümkün.
Tıbbi Mikrobiyoloji ve Parazitoloji Uzmanı Prof. Dr. Adil Allahverdiyev, halk arasında "şark çıbanı" olarak bilinen ve bir türü iç organları da etkileyerek ölüme yol açabilen "Leishmania" hastalığının tanısı için güvenli ve başarılı yeni bir yöntem geliştirdiklerini bildirdi.

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Kimya Metalürji Fakültesi Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Allahverdiyev, Yard. Doç. Dr. Melahat Bağırova, araştırma görevlileri ve doktora öğrencilerinden oluşan bir ekiple enfeksiyon hastalıklarına karşı yeni ilaç ve biyopolimerlere dayalı aşı geliştirilmesi konusunda değişik çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

Önemli sağlık problemlerinden biri olarak kabul edilen, parazitleri "Tatarcık-Yakarca" denilen sinek tarafından insana aktarılan Leishmania hastalığına ilişkin çalışmalar da yaptıklarını ifade eden Allahverdiyev, daha önce Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bu konuda yaptığı çalışmalarına, geniş laboratuvar imkanına sahip olan YTÜ Kimya-Metalürji Fakültesi Biyomühendislik Bölümü'nde devam ettiğini kaydetti.

Allahverdiyev, hastalığın daha çok Doğu, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde görüldüğünü, yılda yaklaşık 500 binden fazla kişinin bu hastalığa yakalandığını dile getirdi.
Deride şark çıbanına yol açan hastalığın bir türünün de kemik iliği, karaciğer, dalak, lenf düğümleri ve diğer iç organları etkilediğini anlatan Allahverdiyev, erken teşhis edilmemesi durumunda hastalığın ölümle sonuçlanabileceğini belirtti.

'Mikrokültür' adı verdikleri yeni bir kültür tanı yöntemi geliştirdiklerini söyleyen Allahverdiyev, şunları söyledi:"Bu yöntemin duyarlılığı çok güçlendirildi, hastaların yüzde 80-95'ine, neredeyse tamamına tanı koymak mümkün hale getirildi. Tanı koymak için diğer yöntemlerle en az 1 ay, bazen 6 aya kadar uzanan zamana ihtiyaç duyulurken yeni mikrokültür yöntemiyle süre maksimum 1 haftaya indi. Ekonomik açıdan da diğer yöntemlere nazaran 100-130 kez daha ucuza geliyor."

Prof. Dr. Allahverdiyev, çalışmaya ilişkin son gelişmelere de değinerek, ellerindeki teknolojik imkanları kullanarak yöntemi daha da geliştirdiklerini, tanı süresini bir güne indirmeyi başardıklarını bildirdi.

TRT

Hiç yorum yok: