18 Eylül 2007 Salı

Parkinson

Parkinson hastalığı el, ayak ve başta titreme; hareketlerde yavaşlama gibi belirtilerle seyreden ve yavaş gelişen bir hastalıktır. Belirtileri yaşlılıkla birlikte ortaya çıkan bazı şikayetlere benzediği ve hastalığın kendisi pek bilinmediği için çoğunlukla doktora geç başvurulmaktadır.

Teşhis koymayı sağlayacak özel bir kan tetkiki ya da görüntüleme yöntemi yoktur. Özellikle hastanın ve birlikte yaşadığı insanların vereceği bilgi ve nöroloji uzmanı bir hekim tarafından yapılan muayene ile teşhis konabilir. Genellikle 50 yaş üzerinde görülür. Hastaların % 5-10’unda ise başlangıç yaşı 20-40 yaşları arasındadır. Parkinson hastalığında esas olan, beyinde dopamin adı verilen kimyasal bir maddenin salgılandığı bölgedeki hücrelerin hasara uğramasıdır.

Dopamin, bilgilerin hücreler arasında iletimini sağlayarak vücut hareket ve dengesinin düzgün olmasını sağlar. Yetersiz dopamin varlığında hastalık belirtileri ortaya çıkar. Bu yetersizliğin nedeni, bugün için kesin olarak anlaşılamamıştır. Damar sertliği veya beyin kan dolaşımının azalmasıyla ilişkili olmadığı da bilinmektedir.

Hastalığın seyri çok yavaştır. Genellikle hasta, yakınmalarının kesin başlangıç tarihini söyleyemez. Ayrıca her hastada belirtiler, belirtilerin şiddeti farklı seyreder. Bulgular başlangıçta tek uzuvda ve tek vücut yarısında görülürken zaman içerisinde yayılım gösterir.

Tedavi
Parkinson hastalarının beyinlerindeki değişikliklerin anlaşılmasıyla ilaç tedavisine başlanabilmiştir. Dopamin hücrelerinin hasarını onaracak kesin bir tedavi henüz yoksa da; ilaçlar, egzersiz ve fizik tedavi ile hastanın günlük yaşamını kolaylaştırmak, aktif ve üretken bir şekilde yaşamını sürdürmesini sağlamak hedeflenir.
Yeni ilaçlarla tedaviye bağlı yan etkilerin azaltılması mümkün olduğundan, tedavi sırasında yan etkiler ortaya çıktığında hekime başvurulması önemlidir. Erken başlanan tedavi ve düzenli kontrollerle hastalığın etkilerini azaltmak ve belli bir yaşam kalitesini korumak mümkün olabilecektir.

Hiç yorum yok: