
AIDS, Acquired Immuno Deficiency Syndrome kelimelerinin kısaltması olarak ortaya çıkmış ve Edinilmiş Yetersiz Bağışıklık Sistemi Sendromu olarak Türkçe'ye çevrilmiştir.
İlk AIDS tanısı 1981 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde bir hastaya konmuştur. O günden bugüne AIDS tüm dünya için bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Epidemi görünür bir hızla ilerlemektedir. WHO verilerine göre dünya üzerinde 18 milyon erişkin ve adölesan, 1.5 milyon çocuk HIV ile enfekte durumdadır.
Bugün dünya üzerinde 4.5 milyon üzerinde AIDS hastası vardır. AIDS' ten etkilenen kadın hasta sayısı giderek artmaktadır. Aynı yıl 5 ile 10 milyon arasında çocuk AIDS nedeniyle anne ya da babasını kaybetmiş olacaktır. 2000 yılında 30 - 40 milyon kişi HIV ile enfekte olacak ve bu bireylerin %90'ı gelişmekte olan ülkelerde bulunacaktır.
Genel bilgiler
HIV virüsü, insan vücudunda hastalıklara karşı direncini sağlayan bağışıklık sistemini etkisiz hale getirmektedir. Vücut bağışıklık sisteminin etkisiz hale gelmesi, virüsten etkilenmeden önce kolayca baş edebildiği diğer hastalık mikroplarıyla artık çarpışamayacak duruma gelmesi demektir. Bu da basit bir enfeksiyonun bile ölümcül olmasına sebep olabilir. AIDS hastalarının yarısından çoğu bağışıklık sistemlerinin etkisiz hale gelmesi yüzünden basit enfeksiyonlara yenilerek hayatlarını kaybetmişlerdir.İnsan vücudu bir defa HIV virüsü ile enfekte olmuşsa artık bu virüsün hiçbir şekilde yok edilmesi yada vücuttan atılması mümkün değildir. Fakat, virüsün etkilerine engel olmak için bir takım ilaçlar geliştirilmiştir. Bunlardan ilki ve en çok bilineni AZT (Zidovudine) adı verilen ilaçtır. Bu ilaç virüsün çoğalmasını engellemektedir. AZT AIDS virüsünün meydana getirdiği belirtilerin görünmesini engellemekte ve AIDS' li hastanın yaşamının kısmen de olsa uzamasını sağlamaktadır.
Bulaşma yolları
Seksüel birleşme, uyşturucu kullanıcılarının enjektyörlerini paylaşması ve kan transferidir.
AIDS dokunma, öpüşme, solunum gibi dış kontaklarla bulaşan bir hastalık değildir. Ayrıca AIDS evcil hayvanlardan, tuvaletlerden, yüzme havuzlarından, tabak yada bardaklardan bulaşıcı özellik göstermez. Bu nedenle insanların AIDS' li hastalara yaklaşmaması yada onları toplumdan dışlaması hem gereksiz hem de yanlış bir tutumdur. Çünkü AIDS' li bir hastaya dokunarak veya yanında bulunarak AIDS' e yakalanmanın mümkün değildir.
Risk Grupları
Kontrol edilebilir riskler
Çok eşli yaşam sürdürmek
Eşcinsel ilişkide bulunmak
Damar yoluyla uyuşturucu madde kullanmak
Kontrolümüz dışında kalan riskler
AIDS mikrobu taşıyan annelerin doğum yapması
AIDS yönünden test edilmemiş kan ve kan ürünlerinin kullanımı
AIDS mikrobu taşıyan cerrahi aletler ve akupunktur iğneleri ile tedavi yapılması
AIDS mikrobu taşıyan döğme aletleriyle vücuda döğme yapılması
Klinik belirtiler
Fiziksel ve zihinsel aktiviteleri etkileyen, sebebi açıklanamayan aşırı bir yorgunluk.
Zayıflama yada diet gibi herhangi bir aktivite söz konusu olmadan iki aydan kısa bir sürede 7-10 kilo kaybı.
Birkaç haftanın sonunda ateşin açıklanamayacak bir şekilde 39 derecenin üstüne çıkması.
Uyku sırasında kişinin üstünü sırılsıklam edecek derecede terleme.
Sebebi bilinmeyen bir şekilde vücuttaki salgı bezlerinin şişmesi.(Özellikle boğazda, boyunda ve koltuk altında bulunan lenf bezlerinin şişmesi)
Dilin üzerinde ve ağız içinde beyaz noktalar yada lekelerin oluşması.
Israrla devam eden ishal.
Herhangi bir solunum enfeksiyonuyla meydana gelen ve çok uzun süren kuru öksürük.
Özellikle öksürükle birlikte oluşan nefes darlığı.
Deri üstünde yada altında oluşan kat kat, yada yükselen bir şekilde leke ve şişliklerin meydana gelmesi. Başlangıçta çürükmüş gibi algılanabilir fakat bunlar zamanla kaybolmazlar ve genellikle etraflarındaki derilerden çok daha serttirler.
Korunma
Sperm, vajinal akıntılar ve kan gibi AIDS virüsünün bulunabileceği vücut sıvıları ile teması önleyiniz.
Yeni tanıştığınız veya şüphelendiğiniz bir kişiyle cinsel ilişkide bulunacak iseniz, ilk temastan itibaren devamlı prezervatif (kondom) kullanınız ve kullanma tarifine tam olarak uyunuz.
Alkol ve uyuşturucunun düşünme yetisini zayıflatarak sağlıklı kararlar almayı engellediği ve seks yaşamında olumsuz etkilere neden olduğu unutulmamalıdır.
Damar yoluyla uyuşturucu madde kullanma alışkanı iseniz, kesinlikle başkasına ait enjektör kullanmayınız. Kendi iğnenizi ya da enjektörünüzü de başkasına ödünç vermeyiniz.
Virüsü almış olduğunuzu düşünüyor ve gebe kalmayı planlıyorsanız derhal doktora danışınız. Virüsü almış kadınların çocuklarının HIV' li doğma şansı %30'dur. Gebelik ve HIV ile ilgili kararları almak kolay değildir. Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin, (şüpheleri varsa) hamilelik gerçekleşmeden önce bir hekime başvurmaları yerinde olur. Bu anne adayı için olduğu kadar baba adayı için de geçerlidir.
Kanamaya neden olan her türlü girişimde (enjeksiyon, kulak deldirme, akupunktur, döğme, diş muayene ve operasyonları gibi) tek kullanımlık araç gerecin tercih edilmesine ve aletlerin sterilizasyonunun gereği gibi yapılmasına dikkat edilmelidir.
Etkin bir korunma yöntemi: prezervatif
AIDS' e karşı korumanın en etkili yolu cinsel birleşme sırasında prezervatif kullanmaktır. Prezervatiflerin delinme yada patlama olasılığı %2'dir; buda ancak üretim hatalarından kaynaklanabilir. Fakat bireylerin prezervatifi uygun bir şekilde kullanmaması bu oranı bir miktar daha arttırabilmektedir.
Latex prezervatifler AIDS virüsünün meydana getirdiği enfeksiyonlara karşı korunmanın en etkin yoludur. Çünkü prezervatifler virüsün bir kişiden diğerine geçmesini engelleyecek fiziksel engel görevi yaparlar. Bu nedenle, AIDS veya herhangi bir zührevi hastalığa yakalanma riskini azaltmak için prezervatif kullanılması gerekmektedir. Prezervatifler ayrıca oral seks esnasında meydana gelebilecek riskleri azaltmak içinde kullanılabilir.
Prezervatifler konusunda bilinmesi gereken bazı küçük fakat önemli husular vardır.
Bunlar:
İyi kalite ve latex prezervatif alın.
Prezervatifi ilişkiye başlamadan kullanın.
Prezervatifin ucunda meninin akabileceği kadar yaklaşık 1/2 inch (yaklaşık 1.3 cm) boşluk bırakın.
Kayganlaştırıcı olarak yağsız maddeler kullanın.
Hiçbir zaman vazelin gibi yağlı maddeleri kayganlaştırıcı olarak kullanmayın. Yağ bazlı maddeler, prezervatif yüzeyinin incelmesine yada delinmesine neden olabilir.
Ereksiyondan sonra prezervatifi tepesinden tutun ve çıkartın.
Prezervatifi çıkarttıktan sonra plastik torbasına koyun ve güvenli bir şekilde çöpe atın.
Laboratuar çalışmaları Latex prezervatiflerin AIDS virüsünün bulaşmasını engellediğini göstermektedir. Fakat kuzu bağırsağından yapılan doğal prezervatifler aynı korumayı sağlayamamaktadır.
Son Kullanma Tarihini Mutlaka Kontrol Edin !
Prezervatiflerde kısa sürede bozulabilir. Prezervatifin sıcak yerlerde bulunması da bozulmasına neden olur. Prezervatif kutularının üzerinde son kullanma tarihi bulunmaktadır. Prezervatifin üretim tarihiyle son kullanma tarihi hiçbir zaman karıştırılmamalıdır. Eskimiş prezervatiflerin kullanılması kişiye hiçbir koruma sağlamayacaktır.
Su bazlı kayganlaştırıcıların cinsel birleşme esnasında kullanılmasında bir sakınca yoktur. Fakat prezervatifin incelmesine yada delinmesine neden olacak yağlı maddeler kullanılmamalıdır.
Etkili koruma sağlamak için, prezervatifler belirtilene uygun şekilde kullanılmamalıdır. Prezervatiflerin kullanılması çok kolay olsa da izlenmesi gereken bazı kurallar vardır, bu kurallar genellikle prezervatif kutuları üzerinde yazılı bulunmaktadır.
Prezervatifleri hiçbir zaman ikinci kez kullanmayın !
Kullandığınız prezervatifleri atın ve cinsel birleşmeye gireceğiniz her zaman yeni bir prezervatif kullanın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder